İmtihan
- haddizatında dergi
- 24 Ağu 2024
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 9 Eyl 2024
Bir ömür çalışır, çabalar, öğrenir, unutur, yanılır, düşer kalkarız. Sürekli bir çaba, bir zorluk, bir tepe vardır aşılmayı bekleyen. Engeller olsa sızlanırız, olmasa boşluğa düşer parçalanırız.
İnsanın en zor öğrendiği şey kendisidir ve bununla bağlantılı olarak da haddi hudududur. Dağların imtina ettiği emanete bodoslama atlamasından belli değil midir aceleciliğimiz? “İnsan sanki aceleden yaratılmıştır.” Sonunu düşünmeden attığı adımların, ettiği kelamların başına dert açması da bundandır belki. Adım adım kendini öğrenmelidir insan. Yavaşlaya yavaşlaya dengeye gelmelidir. Ağlaya ağlaya gülmeli, aç kaldıkça doymalı, koşa koşa dinlenmelidir.
Artı ve eksilerin toplamıdır nötr. Zıtlıklar birbirini götürür mü yoksa daha iyi bir kıvama mı ulaştırır? Belki de bizden gidenlerdir bizi iyileştiren. Haydi o zaman deney yapalım. Madde âleminden ervah âlemine çıkarımda bulunalım. Maddenin arkasında gizlenen değil, maddenin gözümüze soktuğu sırları keşfedelim. Bir bardak buz ve bir bardak sıcak su var elimizde. İkisi bir araya gelince birbirlerinden çok şey götürdükleri doğrudur. Buz eridi, su soğudu. İkisi de aşırılıklarından arındılar ve ılık suya dönüşüp dengeye geldiler.
İmtihanın zorluğu da buradadır işte! Bizden gidene ağlayıp dururuz, oysa o gitmeseydi ya yanacaktım ya donacaktım. Bencillik ile hep alayım, vermeyeyim, sahip olduğum ne varsa bende dursun diyen insan! Bu kadar fazlalıkla nasıl dengeye geleceksin, bir düşün…
EMİNE CUMA
Commentaires